Sıkıntılı süreçlerden geçerken, insan kendi başına kalmak istiyor, kendini dinlemek, kuşları, rüzgarı dinlemek istiyor.
Eline aldığı kitabın sayfalarını karıştırmak, kulaklığında biraz müzik dinlemek ve endişelerden uzaklaşmak bu aralar hepimizin ihtiyaç duyduğu şeyler.
İşte tam da o anda taze demlenmiş kahve kokusu yayılıyor etrafa. Balkonda, salonda, ofiste, bahçede veya sahilde hep bize eşlik eden ve yüzümüzü gülümseten koku ve tat; kahve bizim en özel eşlikçimiz.
Zihnimizi açan, ilham veren ve ihtiyaç duyduğumuz motivasyon duygusunu bize hissettiren yegane şey. Sadece bir içecek değil. Ötesi var onda!
Artık eskisi gibi de değil. Kahve ve ekipmanlarını her yerde bulabiliyoruz. Kalabalığa karışmak istemediğimizde online olarak bir tık uzağımızda. Hikayesini sevdiğimiz, takip ettiğimiz, damak tadımıza uygun bulduğumuz veya merak edip denemek istediğimiz şeyler çok rahat ulaşılabilir durumda.
Kendimizle, aradığımızı bulmakla ilgili, hem hayatımızda bir arkadaş hem de anlam yüklediğimiz bir eşlikçi olarak yer alıyor kahve…
Ona bağlılık duyuyoruz ve aradığımızı bulmanın mutluluğu ile bir ritüele dönüştürüyoruz içtiğimiz anları.
Bir sürü demleme metodu var. Biz amatör ruhla yaklaşmayı seviyoruz. Harmanları seviyoruz. Hayatın içinde de bir sürü duyguyu düşünceyi harmanlıyoruz çünkü. Doğa bize daha çok sesleniyor bu aralar. Duyarlılık bekliyor bizden. Bu nedenle yeşil dostu projeler üretiyoruz.
Herkesin üretimini arttırıp, içsel döngüsüyle dost olmayı başarabilmesini diliyoruz.
Kendimize mutlu, keyif alabileceğimiz anlar yaratmak ağırlıkları hafifletmek demek. Mis kokulu kahveler içip hayattan keyif aldığımız anlar biriktirmemiz dileğiyle!
İdil Berf
